- takmak
- -ar (-i, -e)1. 装, 系, 挂; 镶; 穿入, 添加: camı çerçeveye \takmak 把玻璃镶到框子里 düğme \takmak 系钮扣 evin pencerelerini \takmak 安窗户框 iğneye iplik \takmak 纫针 kapıyı \takmak 安上门 perde \takmak 挂上窗帘 şapkayı çiviye \takmak 把帽子挂到钉子上 yazı makinesine kağıt \takmak 给打字机加纸 yeni iğne \takmak 给留声机换唱针 Çantasını çengele takıtı. 她把自己的包挂在了钩子上。2. 佩, 戴: beline kılıç \takmak 腰间佩剑 gözlük \takmak 戴眼镜 küpe \takmak 戴耳环 nişan \takmak 戴上勋章 yüzük \takmak 戴戒指3. 起(名字): Ona bu adı kim takmıştır, bilemiyor. 他弄不清是谁给他起的这个名字。Ona zındık lakabını taktılar. 大家都叫他“无神论者”。4. 重视, 注意, 在意, 在乎(一般用于否定句): O kimseyi takmaz. 他谁也看不起。5. 欠, 拖欠: İki bin lirayı takıp kaçtı. 他欠了两千里拉逃走了。6. 【转、俚】作弄, 戏弄, 纠缠: adamı adama \takmak 挑唆, 离间7. (与 peş, arka, art 等词连用)带领, 带来; 使跟随: Peşine beş kişi takıp geldi. 他带着5个人来了。8. -den 俚́ 考试不及格: Felsefeden taktım galiba. 我的哲学课可能没有过。◇ takıp takıştırmak 悉心打扮, 披金戴银
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.